Kayısı; Malatya’mızın ticareti, geçim kaynağı, sembolü, simgesidir. Dünyada en çok ve en kaliteli kayısı Türkiye’den dünyaya ihracatı ediliyor. Türkiye’den de Kayısı Başkenti Malatya’mızdan dünya pazarına ihracatı yapılıyor. Kayısı AB (Avrupa Birliği) tarafından coğrafi tescil işareti aldı. Kayısı farklı isimlerle anılabilir. Herkes mutlu olduğu isim ile Kayısıyı dünyaya tanıtmaya çalışıyor. En son Malatya Büyükşehir Belediye başkanımız Selahattin Gürkan beyin topluma yansıttığı ‘’Güneşin Altın Yumurtası kayısı’’ adı ile anılmasına önderlik etti. Toplum tarafında beğenilen ‘’Güneşin Altın Yumurtası kayısı’’ kayısıyı tanıtma başlığı çoğunluk tarafından memnuniyet ile karşılandı. Uzun zamandır yapılmayan kayısı festivali Malatya halkın yoğun isteği üzerine bu yıl Malatya Büyükşehir Belediye başkanımız Selahattin Gürkan beyin büyük mücadelesiyle tekrar yapıldı. 23. Uluslararası kayısı festivalin ismi bu yıl ‘’Güneşin Altın Yumurtası kayısı Festivali ’’ olarak yapıldı.
Kayısı hakkında birkaç önemli bilgi verelim. Kayısı fidanı nisan ve ekim aylarında yani ilkbahar ve sonbahar döneminde dikimi yapılır. Kayısı ağacı 4 yaşlarına geldiğinde meyve vermeye başlar. Bakımı yapıldığı sürece kayısı verimli meyve vermeye devam eder. Bakımı yapılmadığı takdirde çoğu kayısı ağacı kurur. Kayısı ağacı öncelikle çiçek açarak meyve oluşumuna başlar. Kendine has kokusu olan kayısı ilkbaharla beraber çiçek açmaya başlar. İlkbaharın ilk güneş ışınları ile meyve veren ağaçta mevsim bitmeden meyveler toplanır. Meyvenin ilk hali yeşil renkli ekşimsi bir tada sahipken daha sonra sarı renkli tatlı bir hal alır. Bu da içeriğindeki vitamin ve minerallerin artmasını sağlar. Daldan alınan kayısı yaş olarak tüketimi ve ticareti yapılır. Daldan alınan kayısı kapalı bir odada en az bir en fazla iki kez kükürtle buharlanarak yapılan sarı renkli kükürtlü kayısı patik haline dönüştürülür. Güneşte kurutulan doğal siyah kayısı ise açık alana serilerek en az bir hafta güneş altında kalarak siyah rengini alır. En faydalı kayısı güneşte kurutulan gün kurusudur. Kayısının döneri, Tatlısı, reçeli hoşafı ve birçok çeşitleri mevcuttur. Dış posası ve iç çekirdeği ayrılarak iki farklı kuruyemiş elde edilen nadir meyvelerdendir. Diyetisyenlerin hastalarına önerdikleri diyet listelerinin ilk sırasında kayısı yer alır.
Kayısı Yaş ve kuru kayısı olarak iki şekilde oluşur ve tüketilir. Yaş kayısı temmuz ayında başlayıp yazın tüketilir ve kuru kayısı ise her mevsimde tüketilebilir. Kayısının dikimi, gelişmesi, bakımı ve hasılatı çok zahmetlidir. Üretici yıllardır emeğinin karşılığını alamıyor. Malatya Ticaret borsası başkanı Ramazan Özcan Bey göreve geldiği günden beri büyük çapalar ile kayısıya istenilen değerin verilmesi için mücadele ediyor.
Güneşin Altın Yumurtası kayısı; yaz meyveleri arasında vitamin ve mineral deposu olmasının yanı sıra çok zengin posa içeriğiyle kıymetli bir meyvedir. İçeriğindeki A,C, E vitaminleri ile demir, magnezyum, kalsiyum ve fosfor kayısıyı sağlık açısında önden gelen önemli besinlerden yer alıyor.
Kayısı o kadar önemli bir meyvedir ki faydalarını yazmakla bitiremeyiz.
Kayısının faydaları; Kalp, göz, akciğer, karaciğer vücudun tüm organlarına faydalı olduğu tıpta ispatlanmıştır. 7 yıl süren bir araştırmanın sonunda kayısı çekirdeğinin kanser hastalıklarını önlediği kanıtlanmıştır. Ayrıca aynı çalışmada kayısı çekirdeğinin hücreleri yenilediği yaşlanmayı geciktirdiği tespit edilmişti. Uzmanlar kayısı çekirdeğinin insan vücudunun günlük ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri fazlasıyla karşıladığının altını da çiziyor. Nadiren bulunan B17 vitamini yani amigdalin gibi maddeler içeren kayısı çekirdeğinin vücutta çeşitli nedenlerden ötürü mutasyona uğrayarak kansere zemin hazırlayan hücrelerin sağlığını koruduğu ortaya çıkarılmıştır. Kayısı kozmetikte de krem ve farklı ürünler ile önemli rol oynamaktadır.
Her gün kayısı tüketme dileğiyle…. Kayısı tadında kalın!!!