Kinesiyoloji
Kinesiyoloji, insan hareketlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Dünyada insan vücudu için genel ve bilimsel olarak sayısız çalışmalar yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Özellikle Spor yapmak zihinsel ve fiziksel olarak insan vücudu için çok önemlidir. Çünkü düzenli olarak spor yapan insanlarda şeker hastalığı, kolestrol ve kalp hastalıkları riski önemli ölçüde azaldığı gibi, yaşlanma ve bunama riski de azalma gösterecektir. Spor, vücudun direncini de arttırdığı gibi, yağ yakımını da hızlandırır. Özellikle kinesoloji olarak adlandırılan hareket eden kaslardaki enerji akışının kontrolünü inceleyen bir bilim dalıdır. Araştırmalarım sonucunda Kinesiyoloji için kısaca şunları söyleyebilirim.
Kinesiyoloji, insan hareketleri üzerine değerli çalışmalar yapan bir bilim dalı olarak ifade ediliyor. Latince kökenli hareket manasındaki "kinesis" ile çalışma veya bilim manasına gelen "logia" kelimelerinden türetilen kinesiyoloji, insan kinetiği olarak isimlendirilirler.
Hareket eden kaslardaki enerji akışının kontrolü olan Kinesiyoloji, akupunktur ve kiropratik gibi pek çok etkili doğu ve batı tekniğini bünyesinde barındıran bir bilimdir. Kinesiyoloji bilimi için kaslar önemli bir yere sahiptir. Bu bilim dalı sayesinde çeşitli kas hareketlerinin yardımı ile bedende mevcut olan enerji blokajları ortaya çıkartılmaktadır.
İnsan hareketleri ile ilgili anatomik ve mekanik ilkelerin incelenmesi ve araştırılması kinesiyoloji bilimi olarak tanımlanır. Bu kapsamda kinesiyoloji fizyoloji, biyomekanik, anatomi yardımı ile fonksiyonel insan hareketlerini inceleyen bir bilim dalı olup kısaca hareket bilimi olarak da dile getirilmektedir. Kinesiyoloji biliminin temel hedefleri arasında normal ve patolojik durumlarda insan hareketlerinin incelenmesi başta gelmektedir.
Kinesiyoloji; fizyoloji, anatomi ve biyomekanik veri ve uygulamaları ışığında işlevsel insan hareketlerini detaylı bir şekilde incelemektedir. Kinesiyolojinin inceleme alanları temel olarak şöyle sıralanabilir; hareket sistemini meydana getiren anatomik yapılar, bu anatomik yapıların mekanik ve fizyolojik nitelikleri, bunların hareket esnasında etkileşimleri, hareketin nasıl kontrol edildiği ve vücudun içinde oluşan ve dışarıdan etki eden kuvvetler.
Kinesiyoloji, normal ve patolojik hallerde oluşan hareketleri incelemek için beş ana yöntemi dikkate almaktadır. Bu yöntemler; anatomik, biyomekanik, fizyolojik, psikolojik ve sosyo-kültürel olarak sıralanabilir. Kinesiyolojinin uygulama alanları arasında sırt ağrıları, migren, obezite, adale krampları, alerjiler, sindirim bozuklukları, depresyon, anksiyete, konsantrasyon bozuklukları, düşünme zorlukları, okuma-yazma zorlukları, sınav stresi ve hiperaktivite gelmektedir.
Kinesiyoloji bilimine dair kinesiyolojinin tarihi gelişimi ve teorisi merak edilmekte ve araştırılmaktadır. Kinesiyoloji 1960 yıllarında Amerikalı kripraktör Dr. George Googheart'ın yaptığı çalışmalar neticesinde geliştirilmiştir. Onun araştırmalarına göre adale dengesi bütün organların en doğru şekilde görevlerini yerine getirebilmesi için mühim bir önkoşuldur. Her adale, bir çakra ile belirli organlarla ilişki içerisindedir. Bu bağlantı kapsamında kaslarda oluşan bir yorgunluk, bir enerji tıkanıklığının işareti olabilmektedir. Konsatrasyon bozuklukları, psikomatik şikâyetler bu bağlamda belirebilmektedir.
Kinesiyoloji alanında çalışmalara imza atan Dr. George Googheart'a göre vücutta yer alan her adaleye bir karşı adale denk gelmektedir. Bu görüş ışığında bir adalede meydana gelen kramp ve kasılmaların çözülmesi, ancak o adaleye denk gelen karşı adalenin güçlendirilmesiyle mümkün olacaktır. Kinesiyoloji bilimi alanında geçmişten günümüze yaşanan ilerlemelerle beraber etkili olan önemli teknikler ile uygulama bakımından başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle Maske-Mesafe- Temizlik kurallarına uymanız dileğiyle hepinizi Allah’a emanet ediyorum.
Sağlıklı ve Mutlu Kalın.