Kıymetli Gençler;
Tövbe, Rabbimizin bizden istediği bir şeydir. "Deki; Eğer duanız olmasa Rabbimin katında ne ehemmiyetiniz var." (Furkan suresi; 77.Ayet) ayeti ile bize bunu bildirmektedir. Dua, kul ile Allah arasında aracısız olan bir ibadettir.
Tövbe; Allah, günah işleyen insanların, işledikleri günahlardan kurtulmaları için onlara tanıdığı bir imkândır. İnsan ne kadar çok günah işlerse işlesin ümitsizliğe düşmemeli, Allah Teâlâ'nın ona tanıdığı bu imkândan yararlanmalıdır. İnanan insan Allah'tan ümit kesmez. Allah'ın rahmetinden ancak inanmayanlar ümit keserler. İnsanlar hata yapar, yanlış yapar, suç işler, günah işler ama hatasını anladığı zaman mutlaka tövbe etmelidir. Yeter ki insan işlediği günaha pişmanlık duyarak onu terk etmiş ve bir daha onu yapmamaya karar vermiş olsun. Dolayısıyla her zaman samimi olarak tövbe etmeyiz.
“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer: 53.Ayet)
Bizler birbirimizin kusurlarını araştırmayalım, birbirimizin hata ve günahları ile alay etmeyelim, ayıplarını yüzlerine vurmayalım. Hataları ve kusurları örten gece gibi olalım. Bizler güzellikleri, iyilikleri ve hoşgörüyü yayan gündüz gibi aydınlık olmalıyız.
Sahte Arkadaş, Dost, Kanka vb. grupları ile ikili iletişimde olanlar eğer siz günah işlerken onlar size müdahale etmiyorsa ya da sizi günah çukuruna itmek gibi niyeti olan kişilerden uzak durmanızı tavsiye ederim. Zaten gerçek dost, arkadaş size zarar gelmesini istemez, günah işlemenize izin vermez. Dolayısıyla hayatınızda güzel insanlar olsun ki siz hata ve yanlış yapmaya çalışırken, günah işlemeye meyillenirken onlar sizi korusun.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki “Allah diyor ki: Ben, kulumun hakkımdaki zannı gibiyim. O, Beni andıkça; Ben onunla beraberim. O, Beni içinden anarsa; Ben de onu içimden anarım. O, Beni bir cemaat içinde anarsa; Ben de onu daha hayırlı bir cemaat içinde anarım. O, şâyet bana bir karış yaklaşacak olursa; Ben ona bir zirâ yaklaşırım. Eğer o, Bana bir zirâ yaklaşırsa; Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Kim, Bana yürüyerek gelirse; Ben ona koşarak giderim. Kim, Bana şirk koşmaksızın bir arz dolusu günahla gelse; Ben de onu bir o kadar mağfiretle karşılarım.” Buharî, Müslim
Değerli Gençler;
Yüce Allah’ın mağfireti o kadar bol iken halen tövbe etmeyecek miyiz? Tövbe kapıları açık iken, şansımız var iken halen ellerimizi göğe çevirip, Allaha yönelip af dilemeyeceğiz mi? Mevlana ne diyor; ‘’Gel,Gel, Ne Olursan Ol Yine Gel….’’