Ey Gençlik; Bizler Fatih sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Mehmet Akif Ersoy, Necip fazıl Kısakürek, Mevlana’nın ve sayısız kahramanın torunlarıyız. Yaşadığımız bu şerefli ve her karışında şehit kanlarıyla yoğurulmuş bu toprakların evlatlarıyız. Bizler her daim atalarımızın izinde olacağız. Bizler geçmişte olduğu gibi bugünde ve yarında her neslin Ayetlerle, Hadislerle ve Atalarımızın kültürlerini, örf ve adetlerini öğreneceğiz ve öğreteceğiz. Çocuklar ve gençler bizim için çok kıymetlidir. Çünkü Çocuklar ve gençler bir toplumun geleceğidir. Dolayısıyla her toplum, kendi geleceğini garanti altına alacak, kendi değerlerini yükseltip, geliştirecek fertler yetiştirmeyi hedef edinir. Bu anlamda yeni yetişen nesiller ruh ve bedence sağlıklı, güçlü ve dinamik bir kişilik geliştirdikleri ölçüde, toplum da güç ve kuvvet kazanacaktır. Ayrıca, gençlerin eğitimine ve öğretimine çağın gelişen şartlarını da göz önünde bulundurarak önem veren milletler, daima yükselmişler ve dünyada söz sahibi olmuşlardır. İslâm dini aynı zamanda bir eğitim sistemi, insanlar arası ilişkilerin temeli olan bir değerler ve davranışlar düzenidir. Bu konularda da en güzel örnek ve model, şüphesiz sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’dir.
Hz. Muhammed (s.a.v) İslâm toplumunun şekillenmesinde, İslâmî değerlerin yaşanmasında ve yayılmasında gençlere büyük görevler vermiştir. Onların cesaret ve enerjilerinden gereği gibi yararlanmak için, her şeyden önce gençlerin kendine güvenli, sağlam bir kişilik geliştirmelerine imkân sağlanmasının önemini çok iyi biliyordu. Peygamberimiz, sorumluluk gerektiren en yüksek görevlere hazırlanmalarını, gençliğin tabii hakkı ve toplum yararının bir gereği olarak görüyordu. Bundan dolayı gençlere özel ilgi gösteriyor ve onları sürekli teşvik ediyordu. O dönemde görev ve sorumluluklarının bilincinde olan kumandanlar, âlimler ve hâkimler yetişmişse, bu ancak Hz. Muhammed (s.a.v)'in yardımı, ilgisi ve teşviki sayesinde olmuştur. Dolayısıyla bizlerde çocukları ve gençlerimizi önemsemeliyiz, özen göstermeliyiz ve onları doğru yollara yönlendirmeliyiz.
Hz. Muhammed (s.a.v) Gençlerin ilim alanında yetişmesine büyük önem vermiştir. Zekâ ve kabiliyetine güvendiği gençlerin ilimde uzmanlaşmaları için bütün engelleri kaldırmış, başkalarına göstermediği müsamahayı gençlere göstermiştir. Nitekim Kur'an'la karıştırılabileceği endişesiyle herkese, hadislerin yazılmasını yasakladığı bir dönemde, genç olan Abdullah b. Amr b. As'a bu konuda özel izin vermiştir. Bu sahabenin en çok hadis bilen sahabelerin başında geldiği bilinmektedir. Görüldüğü gibi bizlerde gençlerimize inanmalıyız ve güvenmeliyiz. Gençlerimize sorumluluklar vermeliyiz.
Malatya Müftümüz çok kıymetli Ümit Çimen Bey bir yazısında gençlere yönelik şunları dile getirmiştir. Sevgili Gençler; İnsan, yüce Allah’ın en güzel şekilde yaratarak üstün nitelikler ve kabiliyetlerle donattığı sayısız nimetler verdiği, yaratılmışların en şereflisi bir varlıktır. İnsan, başıboş bırakılmamış, yaratanını tanımak ve ona kulluk etmek gibi ulvi bir görev yüklenmiştir. İnsana yaratılış gayesini öğreten, dünya ve ahiretin huzur ve mutluluğunun ölçülerini anlatan dindir. Allah katında din islam’dır. Yüce kitabımız kur’an-ı kerim dinimizin temel kaynağı ve peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) de kur’an’ın canlı örneği ve onu hayata taşıyan örnek mümindir.
Gençler geleceğimizdir. Gelecek donanımlı, dinamik ve iyi yetişmiş gençlerle teminat altına alınabilir. Doğru bilgi, sağlam inanç ve güzel ahlak ile donanmış güçlü bir gençlik huzurlu ve güçlü toplumun temelidir. Bu bakımdan Milletimizin ve Ülkemizin geleceği olan siz gençlerin iyi yetişmesi, bizlerin bir araya getiren değerlere sahip çıkması, Milletimizin bin yıldır omuzlarındaki İlay-ı kelimetullah emanetinin bilincinde olması sağlıklı bir din bilgisi ve dindarlığa sahip olması büyük önem arz etmektedir. Sizler tarihe iz bırakmış, insanlığa insani değerleri ulaştırmış, İslam’ın mütebessim çehresi olmuş, muhteşem kültür ve medeniyet inşa etmiş bir tarihin çocuklarısınız. Malatya müftümüz ne güzel özetlemiş tüm gençler adına teşekkür ediyorum.
Şunu toplum bilmelidir ki Çocuklar ve gençler bir milletin ümididir. Yarınları kendilerine emanet edeceğimiz gençler, ne kadar iyi yetiştirilir, ne kadar dinine, vatanına, geleneklerine bağlı kılınırsa, istikbalden o derece emin olunabilir. Bir ölçüde bütün milletlerin ortak problemi olan bu konu, yalnız resmi kurum ve kuruluşların değil, aile ve millet olarak hepimizi ilgilendirecek kadar önemlidir. Belli dönemlerde çocuğunu, gencini manevî ve millî değerleri istikametinde terbiye etmeyen, eğitimden geçirmeyen bir millet, bunun doğuracağı problemleri çözmekte birçok sıkıntılara katlanmak zorunda kalacaktır. Neslimizin sıkıntılı bir süreç geçirmemesi ve Ahlaklı, bilinçli, duyarlı bir gençlik için çalışmalarımız her alanda devam etmesi gerekiyor.
Gençliğin hem bedenen hem de rûhen eğitilmeye ve her türlü zararlı alışkanlıklardan korunmaya ihtiyacı vardır. Aile ve eğitim kurumları başta olmak üzere, medya kuruluşları ve toplum, bir hammadde durumunda olan gençliğin şekillenmesinde, kişilik kazanmasında üzerlerine düşeni zamanında yapmalıdırlar. Yoksa toplum yok olmaya mahkûmdur.
Gençliğin önemini kavrayarak, sahip olduğu enerji ve dinamizmi, Hz. Muhammed (s.a.v) gençlere verdiği önemi ve yaklaşım metodunu da dikkate almak suretiyle, iyi bir eğitimle yönlendirmeli, onlara hedefler göstermeliyiz.
Bir altını çamura atın, çöpe atın, yıllarca saklayın değer kayıp etmez aksine her geçen gün değer kazanır. İşte Doğru İnsanda altın gibidir. İstediğiniz kadar doğru bir insan sürünsün, yıpransın, ezilsin ama asla değer kayıp etmez.
Her genç bir altındır!!!