Anadolu’yu Anayurt yapan medeniyetlerin, kültürün, sanatın, sporun kayının başkenti, doğunun parisi Malatya’dır.
Kayısının Başkenti Malatya’mız; Doğu Anadolu’da ekonomisi sürekli büyümekte, turizm, sağlık, sanayi, eğitim, sanat, spor ve kültürde başta olmak üzere pek çok alanda pozitif gelişme göstererek her geçen gün daha cazip, daha yaşanabilir bir şehir olarak parlamaya devam etmektedir.
Malatya Türkiye’de birçok ilklere sahip önemli bir kenttir. İki cumhurbaşkanı çıkartan tek ildir. Önemli siyaset adamları, sanat adamları, iş adamları, spor adamları ve sayamadığımız birçok önemli şahsiyetler yetiştirmiş çok önemli bir kenttir. Aynı zamanda şunu da belirtmeden geçemeyeceğim!!! Dünyanın en önemli meyvelerinde kayısı dünyada en çok Malatya’mızda yetişmekte ve üretilmektedir. Yine aynı şekilde dünyaya en çok kayısı ihracatı Malatya kayısı diyarından yapılmaktadır.
Doğunun Parisi Malatya; Doğal, tarihi ve kültürel bereketi ile yıllar boyunca tarih sayfalarında önemli bir kenttir. Malatya Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat Havzası'nda yer almaktadır. Güneydoğu Torosların yüksek batı kısmını oluşturan sıradağlar, ilin güneyinde geniş yer kaplar. Bu dağ sıralarının kuzeyinde Malatya Ovası uzanır. Bu büyük ovayı Tohma Suyu ikiye böler. Fırat, Tohma, Söğütlü, Sultan suyu, Beyler Deresi, Derme Suyu, Kuru Çay, Sürgü ve Şiro Çayı Malatya'nın belli başlı akarsularıdır. Malatya sınırlarında plato ve ovalar geniş yer tutar. Başlıca ovalar Malatya, Doğanşehir, İzollu, Akçadağ, Yazıhan, Mandıra, Distrik, Erkenek, Mığdı, Sürgü ve Çaplı Ovalarıdır. Anadolu’yu Anayurt yapan medeniyetlerin kenti Malatya tarihi ve her anlamda önemli bir konuma sahiptir.
Arşivlere baktığımızda Malatya’nın tarihi Hititlere dayanır. Merkez ilçenin 4 km yakınında Aslantepe Höyüğü’nde M.Ö. 8. asra ait Hitit Sarayı çıkmıştır. Hititlerden sonra bu bölgeye Hitit asıllı Kargamış Krallığı, Mitanniler, Hurriler, Sami Babilleri, Asurlular, Medler ve M.Ö. 6. asırda Persler, daha sonra Kommagene Krallığı, Pontus Krallığı, Patlar, Sasaniler ve Romalılar hâkim olmuştur. M.S. 395’te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Malatya, Doğu Roma’nın (Bizans) payına düşmüş, Bizanslılar Malatya’yı eyalet merkezi yapmıştır. Habib İbn-i Mesleme komutasındaki İslâm ordularının Malatya’yı fethetmesinin ardından kent 655-712 ve 735-757 arasında 79 sene İslâm Devletinin sınır şehri olmuştur. İslâm Devletindeki iç çekişmeleri fırsat bilen Bizanslılar, Malatya’yı işgal etmişlerse de 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra 1085’te Selçuklular Malatya’yı fethetmiştir. Malatya, 1135-1175 seneleri arasında 40 sene boyunca Selçuklulara bağlı Danişmendoğulları’nın başkenti olmuştur. Kent, Selçuklulardan sonra İlhanlılara ve daha sonra Mumluklulara geçmiş, 1516’da Yavuz Sultan Selim Han Memlûk Devletine son verince Malatya, kesin olarak Osmanlı Devleti’ne katılmıştır.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ile birlikte (20 Nisan 1924 Anayasası 89. maddesi ile) malatyamız il olmuştur. İl olduktan sonraki ilk belediye başkanı, Malatya’da Hasan bey Caddesi'ne de ismi verilen son Osmanlı beyi Hasan Derinkök'tür.
Malatya iki merkez olmak üzere toplam 13 ilçeye sahiptir. Her ilçenin kendisine göre turistlik alanları ve farklı alanlarda önemli konumlara sahiptir. Malatya’nın her ilçesi birbirinden güzel ve birbirinden özeldir.
Malatya arşivlere bakıldığında ne kadar önemli bir kent olduğuna şahit oluyoruz. Dolayısıyla Malatya’nın insanları mert, cesur, bilgili, donanımlı, tecrübeli, başarılı, önder ve sayamadığımız övgülere mazhar olmuş kıymetli kişilerdir.
Her birey ailesiyle birlikte en az bir kez de olsa Doğunun Parisi Malatya’yı görmelerini ve gezmelerini tavsiye ediyorum.
Doğunun Parisi Malatya’dan sevgiler ve saygılar sunarım.
Ramazan YAVUZ
Eğitimci Yazar