Teknolojinin gelişmesiyle çeşitli sosyal medyalar ve hesaplar bulunmaktadır. Milyonlarca insanların erişebildiği bu hesaplara herkesin kolaylıkla ulaşabildiği ve hiçbir süzgeçten geçirmeden istediğini paylaşabildiği internet ortamındaki ‘’Bilgi Kirliliği’’ her geçen gün artıyor. Şimdiki ve gelecekte ki nesiller için gerçek bilgiler ve yanlış bilgiler birbirlerinde ayırmak imkânsız hale gelecek. Bu konuda çocukların ve gençlerin konuları birçok kaynaktan araştırma yaparak bulmaları daha isabetli olacaktır. Duyumlar üzerinde bilgilerin doğru olup olmadığını araştırmadan başaklarına doğruymuş gibi aktarma yapan çok bireyler bulunmaktadır. Mesela; insanları tanımadan ön yargı ile görünüşe aldanan hakkında olumsuz konuşanlar başka kişilere de aktarım yapılıp suçsuz ve kaliteli bir insanı kötüymüş gibi gösterebiliyorlar. Yanlış insanları da iyi gösterip topluma faydalı göstermeye çalışan çıkarcılar da bulunmaktadır.
Hiçbir kontrol mekanizmasının olmadığı sosyal medya insanlara sağladığı özgürlük kadar büyük bir bilgi kirliliğinin de oluşmasına neden oluyor. Bir anda milyonlarca kişiye ulaşabilen yalan/yanlış bilgiler bazen o kadar ciddiye alınıyor ki sanki gerçekten doğruymuş gibi ısrarlı davranılıyor.
Zümer süresi 9. Ayette şöyle ifade edilir “…Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akl-ı selîm sahipleri ibret ve öğüt alır.” buyrulmaktadır.
Ayette de anlaşıldığı gibi gerçek okuyan, araştıran, ilim bilen, bilgi sahibi olan ile yanlış duyumlar ile harekât eden hiçbir olur mu? Tabi ki bir olmaz.
İnternette en çok siyasi, eğitim, spor, dini konular bilgi kirliliğine maruz kalan konulardandır. Mesela; Kendisini dini konuda konuşabilir / yazabilir görenlerin birçoğunun dini eğitimi olmayan ve konuyu bilmeyen kişiler olduğu görülüyor. Farzın, vacibin, Hadisin, sünnettin, haramın, helalin ne olduğunu bilmeyenler bu konularda kendini âlim zannedip rahatça paylaşımlar yapabiliyor. İnternette yanlış bilgi içeren paylaşımlar kitap okumayan, bilginin kaynağını araştırma gereği duymayan şimdiki nesli yanlış bilgilerle hayata hazırlıyor. Günümüzde hadisle ayeti birbirine karıştıranlar, sahabenin söylediği her şeyi hadis zannedenler ve bunları doğru bir bilgiymiş gibi sosyal mecrada paylaşanların sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Özellikle fotomontaj dediğimiz teknik bir değişimle birçok bilgi değiştirilebiliyor, doğru bilgiymiş gibi gösterilebiliyor. Dolaysıyla Aileler çocuklarını doğru bilgilendirmeli ve doğru yönlendirmelidirler. Yoksa bilgi kirliliği içerisine saplanıp kalacaklardır. Daha anlaşışın diye birkaç hadis ile konuyu biraz daha aydınlatalım.
Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmuştur; "İlmi öğrenip de başkalarına dağıtıp nakil etmeyen insan, altınları gömüp onu sarf etmeyen, ondan yedirip içirmeyen kimseye benzer."
Başka bir hadiste de Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmuştur; "Bilmediklerinizi Salihlerden sorup öğrenin!"
Dolaysıyla başaklarından öğreneceğiniz bilgileri kendiniz araştırıp hem öğrenmiş olursunuz hem de doğru öğrenmiş olduğunuz bilgileri doğru şekilde bireylere ve topluma aktarmış olursunuz. Sözlerime son verirken doğru öğrenelim, doğru bilelim ve doğru aktaralım.
Sevgiyle ve sağlıkla kalın.