Darbenin üzerinden beş yıl geçti. Artık devletimizden beklentimiz halen köşeleri tutan; dair
başkanları, valiler, il müdürleri, kaymakamlar, rektörler, dekanlar, hakim ve savcılar gibi üst
düzey terör destekçisi bürokratların işgal ettikleri kadrolardan alınmalarıdır. Her yaptıkları
işle ve davranışla ihanet içinde olmaları ve olmaya devam etmeleri toplum vicdanını
yaralamaktadır.
1965 Yılında eş zamanlı olarak ülkemize 2500 ajan, misyoner giriş yapmıştır. Ne hikmetse o
zamanki yönetim, bu durumu fark etmemiş (?) ya da fark etmek istememiştir. Çoğu
Güneydoğu Anadolu’da olmak üzere uzun süre çalışmalar yapıp, alt yapısını oluşturup PKK ve
FETÖ’yü kurmuşlardır. Devletimizin en temel yapılarına hırslı kullanabilecekleri adamları
yerleştirip sabırla ilerlemişlerdir. Her dönem istedikleri devlet yapılarını istedikleri gibi
kullanmışlardır. Siyasete sürekli yön vermişler istedikleri noktaya getirmişlerdir. Kimi masa
başında kimi dağ başında bu milletin çocuklarına kan kusturmuştur.
15 Temmuz kanı ile darbeyi durduran kahraman milletimizin destan yazdığı gündür.
Fakirin vatanından başka bir şeyi yoktur. İşçi, memur, köylü, işsiz, öğrenci, bu vatanın sahibi
sensin ve senden başka bu vatana sahip çıkacak kimse yok. Lütfen aklını başına devşir ve
köşelerde sinsice izleyen hainlere fırsat verme. Bugün başka ülke kapılarında mülteci değilsen
özgürlüğünü, 15 Temmuzda uyumayan vatan evlatlarına borçlusun. Şehitlere borçlusun.
UNUTMA-UNUTTURMA
"31 Mart 1909
27 Mayıs 1960
12 Mart 1971
12 Eylül 1980
28 Şubat 1997
27 Nisan 2007
15 Temmuz 2016"
Bu tarihleri iyi okumak lazım. Her darbe milletimizin farklı bir zafiyetini kullanılarak
yapılmıştır.
Zaman zaman adı değişse de devletimiz 3000 yıllık devlet geleneğine sahiptir. Köklü bir
yapıda kursalar yüz elli yıllık planları da olsa Allah’ın izniyle bizi yıkamayacaklar.Asla
birbirimize düşmeyelim ve yeise kapılmayalım.
Devleti ayakta tutmak için niceleri evladından eşinden kardeşinden anasından babasından
vazgeçti unutmayalım. Tarafımız devletimiz olsun.
Nurgül Bektaş Yakın